13 Ocak 2023

01.10.2022 - Hoşgeldin güzel oğlum...


31.09.2022 - Bugün gelmeye karar vermiştin.

Halanla her zamanki gibi evde oturmuş televizyon izliyorduk. Saat 9du galiba. Televizyonda Masterchef vardı ve yaşlılar evine gittikleri bir bölümdü. Çok duygulanmıştım. Ağlıyordum. Halan da babannenlerle görüntülü konuşuyordu. Babannenler o zaman daha köydeydi. Hatta Yarın yola çıkacaklardı. Bir gün daha bekleseydin hem babannenleri hem de doktorunu yakalayabilirdik ama sen aceleci davrandın. 😀

Program bitti. Kalkıp her 5 dakikada bir yaptığım gibi tuvalete gittim. Ve tam içeri girdiğim anda farkettim ki suyum gelmiş. Hemen halana haber verdim ve hastaneye gitmek için hazırlanmaya başladım. 

IHalan da o arada babanı aradı. Sesini duyman lazımdı. Çok korkmuş ve heyecanlanmıştı. 

Aynı anda ben de doktorunu aradım. Ama bil bakalım ne olmuştu. Doktor teyze seminer için yurtdışına çıkmıştı ve pazartesinden önce dönmeyecekti. Yani iki gün yoktu. tam zamanını bulmuştun gelecek. 9 aydır bizi takip eden doktorumuz senin doğumuna giremeyecekti.

Baban hemen geldi, hazırlandık ve yola çıktık. 

Hastaneye geçtik ve kayıt olup odamıza yerleştik. İlk istediğim senin normal doğum şekliyle gelmen olduğu için sancıları beklemeye karar vermiştik. (Sonradan  bunun neden yanlış bir karar olduğunu açıklayacağım.) 

Bir gece bekledik seni. Ama sancılarım artmıyordu. Sen de sakin sakin bekliyordun. Kalp atışların sık sık kontrol ediliyordu. Herşeyin yolundaydı. 

Baban kanepede ben yatakta uyukladık. Ara ara gelip seni kontrol ediyorlardı. 

Ertesi gün suni sancı almaya karar verdik doktorla. Ama keşke bunu daha önce alsaydım. Çünkü 1 gün artmayan küçük sancılarla kendimi boşuna yormuştum ve senin suyun boşuna bitmişti oğlum. Suni sancıyı hastaneye gelir gelmez takmış olsalardı belki ertesi gün sen doğmuş olurdun. 

Egzersiz yapmaya başlamıştım. Sancılar az az artıyordu. Ama az sancılar bile beni çok yoruyordu. Acı eşiğim düşük olduğu için dayanıksızdım ve hemen canım yanıyordu. Ağrıları şimdi sorsan hatırlamıyorum. Ama o an beni öyle kıvrandırıyordu ki, bi daha doğurmak istemediğime karar vermiştim. Keşke doğum anı da hamilelik kadar kolay geçseydi diyordum. 

Baban o kadar yardım ediyordu ki bana. Açılma olsun diye yürürken hep yanımdaydı, bana bir sürü çikolata almıştı, eğzersizlerde yardım ediyordu.

Sancılar gittikçe dayanılmaz olmaya başlamıştı ama açılma bir türlü ilerlemiyordu. Çok yorulmuştum. Doğum saatler sonra bile olabilirdi. Daha şimdiden böyleysem doğum anına kadar yorgunluktan bayılırdım herhalde. 

Beni her kontrol ettiklerinde bağırıp duruyordum. Baban sezeryan teklif etti. Daha fazla dayanamayacağımı, benim için korktuğunu söyledi. Ben de zaten çok yorulmuştum. Artık bitsin de seni kollarıma alayım, sonra dinleneyim istiyordum. 

Kabul ettim. İşlemleri başlattılar. Ameliyata alındım hemen. Buz gibiydi oda. Zaten daha önce biyopsi olduğum için az çok neler olacağını biliyordum. Ama yine de korkuyordum.

Epidural sezeryan olacaktım. Yani ameliyat sırasında uyanık olacaktım. Bu beni hem mutlu ediyordu, çünkü sen doğduğun an seni görebilecektim. Hem de korkutuyordu. 

Ama ameliyat güzel geçmişti. Hatta eğer geri dönebilme şansım olsaydı kesinlikle hiç beklemeden ameliyata girerdim. 

Anestezist benimle hep konuşuyordu, korkmamam için uğraşıyordu. Tam "şu an bir çekiştirilme hissedeceksin" dedikten biraz sonra kuvvetli ağlama sesi duydum. 

Sendin o bitanem. Üüüvveeee diye ağlayarak hayatımıza giriş yapmıştın. 

Sesin o kadar tatlıydı ki seninle birlikte ben de ağlamaya başlamıştım.

Seni sarıp yanıma getirmişlerdi. Öpüp koklamıştım. Mis gibi kokuyodun. O an bu kokuyu sanki yıllardır tanıyormuşum gibi hissetmiştim. Sanki uzun zamandır bu kokuyla yaşamışım, biliyormuşum gibi. 

Hoş geldin bitanem. Hoşgeldin meleğim... 😇😍




----------------------------------------------------------------------------------------------------





Annenin anlattıkları bittiyse ben başlayayım.
İşyerinde normal bir gün gibi çalışıyordum.Telefonum çaldı arayan halandı.
Whatsappda bir kaç mesaj gelmişti ama iş yerindeyken bakamamıştım.Halan annenin suyunun geldiğini söyledi ve o an bembeyaz olmuştum.Çok heyecanlanmıştım.Hemen telefonu kapatıp vardiya amirinin yanına gidip izin istedim.Whatsapptaki mesajlar ise annenden gelmişti.Aşkım korkma ama suyum geldi yazıyordu.Sanırım bunu okumak için birazcık geç kalmıştım :)

Amirden izin aldıktan sonra çalışma arkadaşlarımın yanına gidip para istedim.
Yanımda param vardı ancak sanırım yetmiceğini düşümdüm.
Ameliyat paran ve diğer nakitler annenin senin için hazırladığı bavulunun içindeydi.
Ama zaten paraya ihtiyacım yoktu.
Vardiya amiri benim için taksiyi hazırlatmıştı.Ve yola çıktım.

Hemen eve geldim,annen banyoda suyunu temizlemeye çalışıyordu.
Üstümü değiştirdim ve bir aceleyle evden çıktık ve hastaneye geçtik.
Hemen doğum odasına yerleştik ama anneninde anlattığı gibi beklemeye başladık.

Annen için endişelenmeye başlamıştım.Hemşireler sancının henüz gelmediğini söylüyordu ama annen dayanılmaz bir acı çekiyordu.Henüz çok az açılması olduğu halde bitkin düşüp bayılacak gibi olmuştu.
Ama normal doğum yapmaya kararlıydı.Benim için farketmezdi sen ve annen sağlıklı olduktan sonra hiçbir şeyin önemi yoktu.

Deden ve babaanen köydeydi,deden beni ikidebir arayıp orası nasıl hastahane,kızın suyu bitti hala bekliyorlar,çıkıp başka hastahaneye gidin gibisinden konuşmalar yapıyordu.
Bende haliyle annen ve senin için endişeleniyordum.
Bir taraftan annenannen de annene ve bana mesajlar atıp durumu sorguluyordu.
Anneannen de annene sezeryan olması gerektiğini kendini ve çocuğu riske atmamasını söylüyordu.

Annen ile son kez konuştuktan sosnra sezeryan olmaya karar verdi.
Doktorlara ve hemşirelere sezeryan doğum istediğini söyledik ve kısa bir zaman içinde ameliyathaneyi hazırlayıp gerekli imzaları alıp anneni aldılar.

Ve senin gelişini beklemeye başladım.


Çok heyecanlıydım.

Geliceğini her düşündüğümde gözlerim doluyordu.

Ameliyathanenin kapısına yakın biyerde bekliyor ara sıra kalkıp kapının önünde dönüp duruyordum.
Ve bir ağlama sesi geldi,çok ince ve uzun bir ağlamaydı.Kalbim o kadar hızlı atmaya başlamıştıki....

Ağladım çok duygulanmıştım,hemen seni görmek istiyordum.
Sana sarılmak,seni koklamak ve kollarıma almak istiyordum.
Sen doğduktan hemen sonra halan ve halanın patronu yanıma geldiler.

Seni küveze koyup doğum odasına getirdiler.
Annenin o ara dikişlerini kapatıyorlardı.
Seni küvezden çıkarıp annenin hastalığı sana geçmesin diye yıkamaya aldılar.
Yıkandıktan sonra seni giydirip anneni  beklemeye başladık.



Hoşgeldin bebeğim.


Aradan belli bir süre geçtikten sonra anneni başka bir odaya alıp dinlenmeye götürdüler.
Anneni görmeye gittim ve çok yorgundu,çok acıları vardı.
Ona destek olup öpüp herşeyin geçtiğini söylüyordum.
Ama o beni sanki duymuyormuş gibiydi.

Anneni kontrol etmeye gelen hemşire annende bir terslik olduğunu farketmişti.
Bize birşey söylemiyordu ama ben anlamıştım.
Annenin kanaması vardı.
Her 20 dk da bir kontrol edip ilaçlar veriyolardı.
Bende endişelendim ve ağlamaya başladım.Halan odaya girdi ve ne olduğunu neden ağladımı sordu.
Annenin durumdan haberi yoktu ve halana söylemek onu korkutmak istemedim ve duygulandım sadece dedim.

Seni annenin kollarına verip emmeni sağlıyorlardı.
Annen seni kollarına aldıktan sonra sanki onu iyileştirmeye başladın.O andan itibaren kanamalar düzeldi ve seni emzirmeye odaklandık.
Ve çok şükür herşey yoluna girmiş,sen ve annen dinlenmeye çekilmişti.



Whatsappta paylaştığım ilk resmin."Hoşgeldin oğlum".

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder